27 Aralık 2015 Pazar

Gelsin 2016 Bildiği Gibi Gelsin?!


    Yeni bir yıla girerken 2015'in şöyle bir hesabını yaptığımda aliem ve şahsım adına fena geçmedi. Memleket içinse hayli bir ağır geçti desek yerinde olur. Rusya krizi, sürekli patlayan bombalar, tutuklanan gazeteciler, böyle uzayıp gidiyor liste... Ha arada ufaktan da olsa milletimizi mutlu edecek hadiseler de vuku buldu.

    Albert Camus'un sözü ile konuyu farklı bir yere taşımak istiyorum. Ne diyor Camus amca; İnsanın parsa varsa çalışmak zorunda kalmaz. Böylece zamanı satın alır. Bu kalan zamanda da kendini mutlu edebilecek şeyleri yapar. Yani para mutluluğu satın alır.

    Yaşı 30'u aşmış her insan için zaman geriye doğru işler. 2016 yılı da şahsım için bir eşik manasına geliyor. Ve maalesef çalışarak kendisine bir hayat kurmaya uğraşan insanlar için gitgide şartlar zorlaşıyor. Olaya bu açıdan yeni yıl kutlamaları bunca sefaletin ve savaşın içinde anlamsız bir reklam filmi olmaktan öteye geçmiyor.
Ta ki bir insan olarak koltuk takımından daha fazla değerimiz olduğunu sistem bize sağladığı zaman oturup bir şeyler kutlayabiliriz.

    Sevdiklerimiz yanımızda olsun bu bize yeterde artar. O yüzden 2016 bildiği gibi gelsin?!

16 Eylül 2015 Çarşamba

Tolstoy: İnsan Ne ile Yaşar?

    
    Kitap dört bölümden oluşuyor.

    1 . İnsan Ne İle Yaşar?
    2 . Üç Soru
    3 . İnsana Ne Kadar Toprak Lazım?
    4. Efendi İle Uşak

    Tolstoy, insan hayatındaki temel noktalara bu dört hikayesi ile değinmiş. Basit kelimeler ve sade bir dille anlatmış olayları.

    Kitaptan kısa pasajlar vermeyi düşündüm yazıda. Sonra vazgeçtim. Nedeni ise kitabın yaprak sayısı 130 sayfayı geçmiyor. Bu nedenle okuyucunun hevesini kitaptan alması için bahsetmiyorum.

    İnsan hayatını çok az sözcük ve karşınızda sanki yazarın kendisi anlatıyormuşçasına okuyacağınız bir kitap.


Rus yazar, Lev Nikolayeviç Tolstoy'un yağlı boya tablosu

9 Nisan 2015 Perşembe

Yann Martel'den Pi'nin Yaşamı



Booker ödüllü, Kanadalı yazar
Yann Martel'den 'Pi'nin Yaşamı'

    Pi'nin yaşamı (Life Of Pi) adlı romanıyla 2002 Man Booker Ödülü'nü kazanan Kanadalı yazar Yann Martel, Kanada Başbakan'ına 4 yıl boyunca her Pazartesi kitap göndermiştir.

    Booker ödüllü yazarın eylemi için açıklaması ise: "Kimin ne okuduğu, kitap okuyup okumadığı kendi bileceği iş. Sıradan insanların ne yaptığı beni ilgilendirmiyor, insanlara nasıl yaşayacaklarını söylemek bana düşmez ama benim üzerimde söz hakkı olan insanlar söz konusu olunca durum farklı. Onların okumalarını istiyorum çünkü sınırlı, vasat hayalleri bir gün benim kabuslarıma dönüşebilir."

    Bir yazar ile o ülkenin başbakanın arasındaki diyalog aslında az gelişmiş milletler ile çağdaş toplum arasındaki hoşgörü ve eğitim farkını açıkça ortaya koyuyor.

    Pi'nin yaşamını okuduğunuzda veyahut filmini alıp izlediğinizde aslında hayatımız için ne kadar mücadele ettiğimizi sorgulayacak olacaksınız. Çünkü; şartlar gerçekten ağırlaştığında nelerden vazgeçip, geçmeyeceğinizi, önceliklerinizin nasıl değiştiğini ve temel ihtiyaçların aslında hayatımızın da göbeğinde öylece durduğunu fark edeceksiniz. Ve aslında hayatı olduğu gibi kabullenmeyi, var olanla dürüstçe yüzleşmenin en iyisi olduğunu anlayacaksınız. Bu kitap eminim her insanda kendi iç dünyasında şimdiye kadar el sürmediği bir pencereyi açmasına vesile olacak.
    
    Eser aynı zamanda sinemaya da uyarlanmış olup, filmin yönetmen koltuğunda oturan ise; Ang Lee. Hem görsel sahneleri, hem de kitaptaki konu bağıntısına bağlılık olsun okunması ve izlenmesi gereken bir kitap, bir film.

    Sigaraya-alkole veyahut gereksiz harcamalar yerine çokta ihtiyacınız olmayan bir alışverişinizi yapmak yerine o üç beş lirayla bu kitabı veya başka bir kitabı alıp okuyabilirsiniz -sonra da okuduğunuz kitabı başka bir insana ya da kütüphane verebilirsiniz. Okuyun. Maalesef -cehaletin telafisi yok ve tek reçetesi de kitap.

15 Şubat 2015 Pazar

Mehmet Âkif Ersoy: Safahat


Mehmet Âkif Ersoy'un şaheseri: 'Safahat'
Mehmet Âkif'in Safahat'ı...

Yedinci kitapta yer alan Leylâ isimli şiirden bir bölüm: (s.438)
...Niçin hilkat zemininden henüz yüksekte pervâzın?
Şu topraklarda, şayed, yoksa hiç imkân-ı i'zâzın...

Safahat'ı teşkil eden yedi kitabın tam metni ile safahat dışında kalmış şiirlerin bir kısmını içeriyor elimdeki baskı. Eser Gonca Yayınevi'nden 5.Basım, 1996 baskısı olarak okuyucuya ulaşmış. 

Birinci kitap olarak belirtilen bölüm birtakım olayları ve hadiseleri anlatıyor. Mahalle Kahvesi, Seyfi Baba ve Kör Neyzen'i bilhassa sevdim. 

İkinci kitapta ise; yaklaşık 50 sayfayı yakın olarak Süleymâniye Kürsüsünde bölümü yer almakta. Kardeşim Fatih Hoca'ya ithafıyla başlayıp, uzun bir şiir olan bu kısımda Mehmet Akif Ersoy insan ruhundaki duygularından mimariye yekpare bir alanda anlatıyor her mecrayı. 

Üçüncü kitapta ise; Hakkın Sesleri başlığı altında özellikle genelde milleti ve özelde yine insanı ruhu ecbabında değerlendiriyor. 

Dördüncü kitapta ise; bu sefer Fatih Kürsüsünde başlığı altında İki Arkadaş Fâtih Yolunda ve Vaiz Kürsüde bölümleri ile anlatıyor. 

Beşinci kitapta ise; Hatıralar başlığı altında ağırlıklı olarak, Allah, din ve kul ekseninde birtakım değerlendirmeleri konu başlıkları açarak anlatıyor. 

Altıncı kitaba gelince; Âsım başlığı altında Hocazâde, Köse İmam, Âsım ve Emin karakterleri ile tiyatro eseri şeklinde bir bölüm ortaya koymaktadır. 

Yedinci kitapta ise; Gölgeler başlığı altında uzunca şiirlerine yer vermektedir. Özellikle; Leylâ, Nerdesin?, Yaş Altmış ve Tek Hakikat şiirlerini sevdim. Son bölümde ise; Safahat dışında kalmış şiirlerin bir kısmına yer verilmiştir.

İstiklâl Marşı şairimiz Mehmet Âkif Ersoy'un bu muazzam eserini muhakkak okumanızı isterim.

Her zaman dediğim gibi okuyup okumamak tamamen sizin kendi keyfiyetinize kalmış bir durum.

İyi okumalar.

8 Ocak 2015 Perşembe

'O' Burada Yok Dediler

Felsefe kitaplarında aradım seni,
Kutsallara, ilâhlara sordum,
'O' burada yok dediler....

Erobus, Tartarus'ta hapsederken
-cansız ve ölüydü zaman,
Ve Herodot tarih kitaplarını
-yazmazdan evvel
-daha çocuk...