7 Ekim 2007 Pazar

Birileri Gelmeli, Türkiye Değişmeli



Kafamı kurcalayan sorular çoğalırken; cevaplarımsa hala kısır döngünün içinde kıvranıp duruyor. Her olgunun sonuna "açılım" kelimesiyle sıfat tamlaması kuruluyor. Milletvekilinden tutun bakanına kadar. Herkes aynı kelimelerin farklı versiyonlarını kullanıyor. Peki ne oluyor kullanıyorda. Açılım denen muammanın yerinde elde gene var olan rakam: sıfır. En baba ütopyaların kurulduğu ülkemizde herşey ama herşey hayal ürünü. Üniversiteleri kazanan genç kardeşlerimizin idealist ruhları okul bitince yavaş yavaş işsizlik iletinde eri -tiliyor. Arkasından ailevi problemler baş gösteriyor. Maddi olguların hakim olduğu emperyalist dünyada sokağa parasız çıkmak mümkün değil maalesef.

Bazı şeyleri iyi kötü yaşayıp, yaşanmışlıklar hanesine atmış biri olarak ben anlıyorum onları - o dönemi yaşadığım için. Gelin görün ki: baştakiler anlamıyor.

Bugün başkanın bindiği zırhlı araca konulan 1 aylık benzin parasıyla bir ailenin geçimi çok rahat sağlanabilir. Bazılarının keyfi -bir insanın hayatıyla teğet geçiyor. Sınanıyor. 660 lira asgari ücret insanlarımızın hayat eksenini belirliyor.

Yazımı felsefe temelleri üstüne kurmayacağım. Che'nin Ekonomi Yazıları kitabında dediği gibi: Ekonomik bağımsızlığına kaybeden bir ülke zamanla siyasi bağımsızlığına kaybedecektir. demiştir. İşte hayal ürünü fabrikasına dönen Türkiye bu süreci yaşıyor. İleride ne olacağı tam olarak belli olmamakla beraber... Ortada olan gerçeklik git gide dışa bağımlı olacağımızı gösteriyor bizlere. Girdiğimiz mağazaların nerdeyse tümünün -hem sermayesinin hemde tabelasının çoğu yabancıların elinde. Hepimiz biliyoruz bunu... Baştakilerin açılım yerine ekonomik sorunlara çözüm bulması gerekli. Acil olarak istihdama yönelik projeler geliştirilmeli... Yoksa işsiz ordusu büyüdükçe suç oranlarında da artış yaşanacaktır. Sokaklarda 20 lira için boğazlanan insanları görmemiz yakındır. (Maalesef acı gerçek bu)

Çözüm için: yeni kişiler ve kafalarındaki yeni projeler gerekli. Artık kardeş kavgasının sonuç getirmediği algılanmalı. İdeolojik ve cep hesaplarına dayanan oyunlar yerine birileri gelmeli iktidara ve Türkiye değişmeli...