1 Kasım 2006 Çarşamba

Tehlikeli Fırsat

Çince de 'kriz' sözcüğü iki alt simgenin bir araya gelmesiyle meydana gelir. Köprüyü oluşturan ilk simge 'tehlike' kelimesidir. İkinci sözcükse; fırsattır. işte tüm dünya ülkelerinde kriz ortalığı böyle kasıp kavururken bu sözcükle bütünleşti. Aslında bazı milletler dışında -bütün ülkeler tehlikeli bir fırsatın içinde.

Hindistan bu krizi fırsata çevirmiş, tehlikenin doğurduğu riski göğüslemiş bir ülke. 5N1K'de bu konuyu işleyen bir program yapıldı. Ve Hintliler kendilerinden söz ettirmeye başarmışlar. Biz ya kulaklarımızı tıkadığımızdan ya da kendi dünyamızda yaşadığımızdan olacak durumdan haberdar değiliz.

Yazımı okuyan arkadaşlar Hintliler neyi başarmışlar da bu kadar? övüp duruyorsun adamları diyebilir. Öncelikle yaptıkları iş 'proje' üretmek. Her alanda ve her koşulda uygulanabilecek projeler. En ilginçiyse; yabancı bir dile sahip işsiz gençleri alarak hem dil- hem de mesleki olarak eğitmeleri. Bunlardan belirli kısmı belli bir eğitim sonunda sınav sıralamasına göre dünya da uluslararası telefon trafiğinde görev almayı hak ediyor. Büyük bankaların müşteri temsilcisi olarak ya da - dünya çapında nam salmış (Coca Cola, Mc Donalds v.s.) şirketlerin her türlü internet ve telekomünikasyon işlerini yürütüyor.

Bir örnekle açıklamam gerekirse; bir Amerikalı gece aç olduğu için kalkıp pizza söylemek için Pizza Hut'un telefonunu çevirip- kendine karşık bir pizza yanında cola istesin! Ve yarım saat içinde pizzacı çocuk kapısında... Bu olay olurken adam aslında hintli bir vatandaşın siparişini aldığının farkında bile değil. Aksanı o kadar iyi öğrenmiş oluyorlar ki: dünyanın önde gelen ve dünya da etkili bankalardan HSBC Bank bile müşteri takiplerini Hintlilere emanet etmiş durumda. Bir ingiliz bankasının bir sömürgeciye para trafiğinin kontrolünün teslim etmesi biraz garip olsa gerek. Ama Hintliler kendini aşmayı başarmış gözüküyor.

Dünya kapitalizmde 2000'li yılların başlamasıyla çığır açtı. Gelişmiş ülke kotasında yer alan Hindistan - bence Çin ile gelecek yıllarda süper güç olmaya aday (tabii ABD ve Rusya'nın gölgesinde). Konfüçyüs'ün dediği gibi: "Eğer siz iyiyi isterseniz, insanlıkta sizinle beraber iyi noktalara ulaşır" Anlaşılan Hindistan yönetecileri halkının ne istediğini, gençlerinin ne istediğini biliyor. Kavrıyor.Gerekli yatırımları ihtiyaca göre yapıyor. Bizde eksik olan yapılacak olan işler yerine yöneticilerin (olmayacak işler için) fazlasıyla laf kalabalığı yapması.

Yapılması gereken IMF'den alınan paralar suyunu çekmeden yatırıma dönüştürülmesi gerçeğidir... Yoksa bu elden kaçan fırsatlar kervanına bir yenisi daha eklenecek...