13 Mart 2008 Perşembe

Demokles'in Kılıcı

Demokles (Damocles) iktidara güce hayran bir insandır. Dostu olan Siraküsa Kralı Dionysos ona bir ders vermek ister. “Gel” der, “Birlikte yaşayalım bir zaman bu muhteşem sarayda.”

Deliye döner sevinçten Demokles. Danslar, müzikler, banyolar, bahçeler anlatılmaz güzellikler. Ancak bir türlü Kral’ın yüzündeki o mutsuz üzgün ifadeyi anlayamaz. “Ne kadar mutlu olmalısın, herşey nasıl muhteşem” deyip durur. Sonra yemeğe oturduklarında başına üstten değen bir şey hisseder.

Kafasını kaldırıp baktığında ne görsün. Keskin ağır bir kılıç, sadece bir at kılıyla bağlı. Her an kopabilir, her an ölüm gelebilir. Dehşete kapılır ama cesaretini ve erkeklik onurunu hiçe saymamak için dayanır. Sonra Kral dostu sorar “Neden yemiyorsun, neden gülmüyorsun?”

Kılıcı gösterir Demokles.

Kral acı acı güler. “Evet ben güçlü bir Kralım ama boynumun üstünde her an ölüm tehdidiyle yaşıyorum kılıçların. Büyük güç büyük tehlike de demek”

O an anlar iktidarı, serveti ve gücün gerçek doğasını Demokles. “Yok dostum yok bana fazlasıyla yeter, dağdaki fakir hayatım ve huzurlu kulübem” deyip sessizce ayrılır saraydan.

Yüzyıllarca anlatılır bu öykü belki bir fakir avuntusu, belki zenginliğin katlanılır bir acısının olması için. Ancak şu bir gerçek ki pek az güç sahibi uykusunda huzurla terk eder dünyayı ve çok azının yüzü güler şu hayatta.

1 yorum:

  1. zamane gençliği23 Mayıs, 2011

    benim aklıma; türk ordusunun, hükümetler üzerindeki etkisini tanım olarak vermekten çekinmeyeceği konsept geliyor...

    YanıtlaSil

Yorum yap: