11 Ekim 2006 Çarşamba

Sanat ve Sanatçıyı Anlamak


İdil Biret, piyanist
Huzur bulmak bu memlekette hazine bulmaktan daha zor. Televizyonda, gazetelerde, bültenlerde, internette kısaca her yerde kötü haberin kokuları var. Sanatçılarımızdan piyanist İdil Biret konser vermek için Topkapı Sarayı'ndaymış geçen akşam. Arkasından sağcı gruplardan biri slogan atarak protesto etmiş (etmeye çalışmış demiyorum - gördüğüm kadarıyla polisin koruması altında gayet güzel protesto etmiş) verilecek konseri. Güvenlik güçleri sonrasında formalite icabı -yapılması gereken mecburi görevlerini tamamlamışlar. Toplanan kalabalık dağılmış.

Sormak istiyorum. Acaba bu grup sağcı değil de solcu veyahut başka bir ideolojiye sahip olan insanlarımızdan meydana gelseydi bu kadar rahat protesto edebilirler miydi? sanatçımızı. Hadi etti diyelim. Toplanıp karakola götürülüp ifadeleri alınmaz mıydı? Gel de kızma. Hele konu sanatçı olunca durumun vaziyeti bir başka çetrefilleşiyor. Grubun dediğine göre sorunun ana kaynağı; konsere sponsor olan firmanın yabancı bir şarap firması olması. Burada durup düşünmek lazım. Demek ki: kendi firmalarımız yeterince sanata sahip çıkmıyor. Özen göstermiyor. Düşünmek lazım arkadaşım slogan atmakla olmuyor bu işler sadece.

Bu tip haberler anlatmakla bitmez. İncelemek. Arşive almak gerekli. İlerde garanti benzer haberler çıkar. Yaşanır ülkemizde. İyice bakıldığında başka garip tarafları da mevcut protestonun. Ağırlıklı olarak ülkemizdeki firmaların yüzde 90'ı yabancıların elinde. (borsadaki hisse senetleri, yönetimdeki söz sahiplikleri düşünüldüğünde) Şimdi birileri çıkmış dünün hesaplarını, başkalarından çıkartmadıkları hınçlarını piyanistimizden çıkartmaya çalışıyor. Yav arkadaşım o insan senin insanı. Madem yabancı şirketten menfaat gördüğünü düşünüyorsun sen sponsor ol. Vakit, Zaman v.s. gibi gazetelerin gazına gelip uyduruk manşetlere kanıp toplanma bir yere. Ne gezer.

Biz sanattan ne anlarız ki: sanat ve sanatçı da bizi anlasın. Sonra oturup içeriz ağlanacak halimize. -Neden toplumumuz Avrupalıları bir asır geriden takip ediyor- tarzında filozofça olmayan ama adamı düşündüren cümleler kurarız. Ağacın köküne yani topluma baktığımızda çok büyük hatalarımız, kardeş kavgalarımız var. Biz görmemekte ısrar ediyoruz. Fakat lanet olsun ki bitmeyen savaşlarımız, akan kanlarımız hala var.

Benim anladığım bu grubun amacı. Gündemde olmak. Bende burada varım deyip şov yapma çabası. Yapılmış olan hareketin misyonu budur. Başka bir şey değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yap: